Gönül Dicle İpekçi Web Sayfaları

22 Haziran 2014 Pazar

Sen Aydınlatırsın Geceyi



Juliet:
Kimsin sen? Böyle geceye gizlenerek
Sırrımı öğrenmeye gelen kim?
Romeo:
Bilmem nasıl söylemeli kim olduğumu
Bir ad kullanarak! Ey güzel ermiş,
Nefret ediyorum adımdan ben de
Sana düşmandır diye.
Ben yazmış olsaydım, şimdi yırtar atardım onu.
Juliet:
Daha yüz söz bile içmedi ağzından kulaklarım,
Ama bu sesi tanıyorum:
Sen Romeo değil misin, Montague’lerden hem de.

Romeo:
Ne oyum, ne de öbürü güzel ermiş,
Hoşlanmıyorsan eğer.
Juliet:
Nasıl geldin buraya söyle, hem niye?
Bahçenin duvarları yüksek, zor aşılması,
Kim olduğunu düşün bir de,
Mezar olur sana bu yer, bizden görürlerse.

Romeo:

Aşkın hafif kanatlarıyla aştım bu duvarları,
Durduramaz sevgiyi çünkü taştan sınırlar;
Hem aşkın isteyip de başaramadığı ne var!
Engel olamaz bana bu yüzden akrabalar.

Juliet:

Bir görürlerse, sana kıyarlar.

Romeo:
Hayır, daha çok tehlike saklıdır senin gözlerinde
Onların yirmi kılıcından! Tatlı bak yeter;
Korur beni onların düşmanlığına karşı.

Juliet:
Dünyada istemem senin burada görülmeni.

Romeo:

Saklar beni onlardan gecenin pelerini;
Beni bulsunlar ne çıkar, yeter ki sen sev beni:
Geç ölmektense senin sevginden yoksun
Yaşamıma son versin kinleri daha iyi.

Juliet:

Kim yardım etti sana, burayı bulman için?

Romeo:
Aşk yardım etti, aramamı fısıldayarak;
O bana akıl verdi, ona göz oldum ben de.
Denizci değilim, ama uzak denizlerde yıkanan
Uçsuz bucaksız kıyılar kadar uzak olsan da sen
Sana ulaşmak için açılırdım denizlere.

Juliet:
Biliyorum, gecenin maskesi var yüzümde,
Olmasaydı eğer, duyduğun için demin söylediklerimi
Nasıl kızardığını görürdün yanaklarımın.
Çok isterdim ah bir güzel uyup göreneklere
Demin söylediklerimin tümünü inkar etmeyi!
Ama uğurlar olsun görgü kurallarına.
Seviyor musun beni? “Evet” diyeceksin, biliyorum,
Sözüne güveneceğim ben de; ama yemin edeyim deme,
Belki de tutamazsın; Zeus alay edermiş, derler
Sözünü tutamayan aşıklarla.
Romeo, beni seviyorsan, söyle bana açıkça.
Kolayca elde edilmiş sanıyorsan beni eğer,
Çatayım kaşlarımı, naz yapıp “hayır” diyeyim sana,
Ta ki sen kapanasın ayaklarıma.
Yoksa dünyada yapmam öyle bir şey.
Doğrusunu istersen güzel Montgue,
Çılgınca seviyorum seni; belki de bu yüzden
Hoppaca buluyorsundur benim hareketlerimi;
Ama inan sevgilim, daha bağlı olacağım sana
Daha kurnaz olup da çekingen duranlardan.
İtiraf edeyim ki, daha çekingen davranmalıydım,
Ama farkına varmadan ben, seni sevdiğimi,
Ağzımdan işitmişsin. N’olur bağışla beni,
Hafifliğe yorma sakın
Karanlık gecenin açığa vurduğu çaresizliğimi.

Romeo:

Sevgilim, şu meyve ağaçlarının tepelerini gümüşleyen
Kutsal ay üzerine yemin ederim ki…

Juliet:

Yemin etme kararsız ay üstüne sakın;
Yörüngesinde her gece yön değiştiren ay gibi,
Değişken olur sonra senin de aşkın.

Romeo:
Ne üstüne yemin edeyim?

Juliet:
Hiç yemin etme; ama ille de edeceksen,
O tanrı bilip tapındığım
Sevimli varlığın üstüne et yeminini.

Romeo:
Eğer yüreğimdeki sevgi…

Juliet:
Dur, yemin etme yine.
Senin varlığın bana sevinç veriyorsa da,
Sevinç duyamıyorum bu geceki anlaşmadan;
Pek acele, birden oldu, düşünüp taşınmadan;
Daha “çaktı” diyemeden çakıp ta kaybolan
Yıldırıma benziyor. Tatlım, iyi geceler!
Bu sevgi tomurcuğu, öbür görüşmemizde,
Yazın olgunlaştıran soluğuyla dönüşebilir güzel bir çiçeğe.
İyi geceler! İyi geceler! Yüreğimdeki dinginlik ve huzur
Dolsun senin gönlüne de!

Romeo:
Ah, sana doymadan mı bırakacaksın beni böyle?

Juliet:
Nasıl bir doygunluk bekliyorsun ki bu gece?

Romeo:
Aşkının katışıksız yeminini benimkine karşılık.

Juliet:
Onu sana verdim bile, sen daha istemeden,
Olsa da keşke bir kez daha versem.

Romeo:
Geri mi alacaksın yine? Peki, neden sevgilim?

Juliet:
İçtenlikle geri vermek için sana.
Elimde olan bir şeyi istiyorum hem,
Cömertliğim uçsuz bucaksız denizler gibi,
Denizler gibi derin sana olan sevgim.
Sana ne kadar verirsem, o kadar çoğalıyor bende kalan,
Sonsuz çünkü ikisi de.
Seslendiler içerden, hoşçakal, canım sevgilim!
Geliyorum dadıcığım! Unutma beni, tatlı Montague!
Biraz bekle, şimdi gelirim.

Romeo:
Ey kutsanmış mutlu gece! Korkuyorum gecedir diye,
Bütün bu inanılmayacak tatlı şeylerin bir düş olmasından

Juliet:

İki kelimecik daha, sevgili Romeo,
Sonra da gerçekten iyi geceler sana!
Saygıdeğerse aşkının eğilimi,
Amacın evlenmekse, bildir göndereceğim adamla,
Nerede, saat kaçta yapmak istiyorsan töreni;
O zaman tüm varlığımı sana adar,
Ardın sıra gelirim ta ölünceye kadar.
Ama kötüyse niyetin sana yalvarırım…
Vazgeç bundan, başbaşa bırak beni kederimle.
Yarın birini yollarım.

Romeo:

Ancak seninle yaşar ruhum.

Juliet:
Binlerce kez iyi geceler sana!

Romeo:
Binlerce kez beter olsun gece, senin ışığın yoksa.
Öğrenciler nasıl ayrılırlarsa ders kitaplarından
Öyle koşar seven sevdiğine giderken;
Okula nasıl canı sıkkın giderse öğrenciler,
Öyle ayrılır seven sevdiğinden.

William Shakespeare, Romeo & Juliet

Fotoğraf: Onur Ünlü, “Sen Aydınlatırsın Geceyi” filminden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder