Gönül Dicle İpekçi Web Sayfaları

26 Ağustos 2014 Salı

Ne kadar Özveriliyiz?

Ne kadar özveriliyiz ? Özverili olmanın sınırını iyi kullanabiliyor muyuz ? Özveri nedir ? Bence öncelikle çok kutsal kabul ettiğim bu kelimenin sözlük anlamına bakmak gerekiyor. Özveri ; Bir amaç ya da istek uğruna kendi çıkarlarından vazgeçmek veya diğer bir anlamıyla fedakarlık...demektir. Türk toplumunda özveri daha bir klasik açıdan ele alınır. .Çok değerli annelerimiz bizleri özverili bir şekilde büyütmüşlerdir.  "Ben önemli değilim, çocuklarım mutlu olsun" felsefesi ile hareket etmişlerdir. 
Ancak sürekli özveri gösteren kişinin kendine zararı yok mudur? İnanın bunları yazarken çoğu zaman kendimi sorguluyorum. Çok fazla özverili olduğumu düşünüyorum. Aslında  bizlerin de bir yaşantısı vardır .Sosyal çevre arkadaşlık gibi etkenler söz konusudur. Bunları düşünüp hayata uyarlamak gerçekten kendi açımdan zor diyebilirim. Belki annemin bana karşı göstermiş olduğu büyük özverinin altında eziklik hissetmemek adına yapıyorumdur. Anne olduktan sonra bu kavramın ağırlığını, ama bir o kadar da hafifliğini yaşıyorum aslında. İkizlerime de birbirlerine karşı özverili olması gerektiğini anlatıyorum çoğu zaman ve  hatta bunun için; Can Göknil'den bir özveri ve dostluk masalı olan Kirpi Masalı nı kitabını alıp kütüphanemize koyduk bile..


Özveri açısından bakıldığında kadınların erkeklerden daha fazla fedakar bir yapıya sahip olduklarını söylemeden geçemeyeceğim. Eğer bir kadının yüreğinde annelik hissi varsa o annenin yapamayacağı fedakarlık inanın yoktur.
Eli öpülesi annelerimiz arkadaşlarından yani o zamana ait günümüz şartlarına göre kısıtlı sosyal hayatlarından fedakarlık ederdi. Biz ne yaptık karşılığında papuç kadar dilimizle “ben büyüdüm, bana karışma” sözcükleri ile dolu cümleler sarfettik belki de. Ama anne olduktan sonra bunları daha iyi kavrayıp işte böyle yazıya dökebiliyoruz. 

Hepimiz çocuklarımız için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz ve ne gerekiyorsa yapacağız. Adı ister özveri olsun ister fedakarlık Sadece bizler annelerimizden ders alalım ve özverili olurken onların yaptığı gibi kendimizi kaybetmeyelim istiyorum çocuklarımıza karşı daha mantıklı davranalım diyorum. 
Ama bu konuyla ilgili okuduğum ve de çok etkilendiğim kitaplara ve filmlere örnek vermeden geçemeyeceğim.İlk aklıma gelen Kitap Amerikan yazar Betty Mahmudi' nin ''Jamais sans ma fille'' yani ''Kızım olmadan asla''. Bu kitabı çoğumuz okumuştur. Ben çok etkilenerek okumuş hatta filmini de izlemiştim.
Yıllardır evli olan İranlı doktor Mudi ve Amerikalı Betty Mahmudi Amerika'da yaşamaktadırlar. Mudi Betty Mahmudi'yi İran'a ilk defa gitmeye ikna eder. Betty'nin, Ortadoğuya gitmek hakkında korkuları olsa da, kocasının sempatisi ağır basar ve kabul eder.Oldukça muhafazakar bir sistem karşısında Betty kocasından boşanıp ülkesine geri dönmek ister. Kocasından boşanırsa İran'ı terkedebilir, ancak bu durumda kızı İran'da kalmak zorundadır. Kocası her geçen gün daha agresif bir kişiliğe bürünür. Betty bu durumda Müslüman eş rolünü oynar ve kocasına İslam'ı kabul edebileceğini söyler. Kızı olmadan asla gidemeyeceğini anlar.

Jamais sans ma fille ( Kızım olmadan asla )
Yine bir başka etkileyici film olan Café de Flore, filmdeki iki farklı hikayeyi birleştiren ve film boyunca bize eşlik eden bir müzik parçası. Günümüzde geçen, işinde başarılı ama arayışları olan, kendisini ‘tam’ hissetmeyen ünlü DJ Antoine Godin (Kevin Parent) ve sadık eşi Carole (Helene Florent)’ün yıkılan evliliği ile 40’lı yılların başında otistik oğluyla hayatın zorluklarına göğüs geren Jacqueline’in (Vanessa Paradis) mücadelesi ortak bir şarkıda kesişir ve zamanlar arası gidip gelirken film gerçekçi diyalogları ve samimi canlı karakterleriyle ruhumuza işler. Defalarca izlediğim ve izledikçe haz aldığım bir film.

Café de Flore
Café de Flore filminden etkileyici bir sahne
Sevgi ne kadar özveri ne kadar fedakarlıktır ?
Bu film bizlere sevginin tanımını en güzel şekilde sergiliyor  ve her sahnesinde ruhumuzun en gizemli hissi olan sevginin boyutlarında bizi gezdiriyor. Sevdiğimiz şeylerin sahibi olduğumuzu düşünüp sahip olduğumuz şeye daha fazla özveri göstermeye başladığımız, en sonunda da mağlup olup sevginin en üst noktasında sevileni özgür bırakmak adına sevgi özgürlüğünden feragat etmemiz gerektiği gerçeği, bu durum hüzünlü ama bir o kadar gerçek malesef. Sevgi ve sadakat gibi konuları anlatırken zaman içerisinde, ruhlar arasında etkileşim yapan filmin anne-oğul örneklemesini en başarılı bir şekilde bizlere gösteriyor.
Son olarak şunları söyleyerek konuyu toparlamak istiyorum. Özverili olmak için, kişinin çok fazla çaba harcaması gerekmiyor aslında. Eğer içimizden geliyorsa zaten özverili  davranışlarda kolayca bulunuruz. Bu kişinin yapısıyla ilgili bir durumdur. Ancak dozunu ayarlamamız gerekir. İşte önemli olan bu..


Ya sizler ne kadar özverilisiniz? Bunun dozunu ayarlama da ne kadar başarılısınız ? Özveriyle katacağınız güzel yorumlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum..Ve beni özveriyle büyüten aileme saygı ve sevgimi bir kez daha dile getiriyorum.


Sevgiyle ve özveriyle kalın..


Gönül Dicle İpekçi

4 yorum:

  1. Özveri, sevdiğiniz kişi ya da durum için yaptığınız davranışlar ile zamanın karışımından oluşan emektir. Sevgi =Emektir.
    Hani derler ya, "İyilik yap denize at." Özverinin kısaca tanımıdır. Balık bilmezse Allah bilsin. Niyetimizin saflığını.
    Böyle düşünüyorum. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Özveri sevdiğimiz ve hak eden kişiye yapılandır aslında. Evet iyilik yap denize at derler ama bu iyiliği artık ailemden başka kimseye yapasım yok sevgili bahce perim..

    YanıtlaSil
  3. Gönülcüğüm Kızım Olmadan Asla benim o kadar etkilenerek okuduğum bir kitap ki anlatamam. Tüylerim diken diken olarak okumuştum. Bu kitap muhteşem bir yapıt bence. Otistik oğlu ve annesini anlatan bir kitap okuduğumu hatırlıyorum. Otistik çocuğunu anlamak ve onun da kendisini anlaması için çabalayan bir anneyi anlatıyordu, kitabın ismini hatırlayamadım. Çok güzel bir konuya değinmişsin. Bizler ne kadar özverili yaratıklarız. Ancak zaman zaman bu kadar özveri çok değil mi diye isyan edesim geliyor. Hem çocuklarımın hem eşimin benim göstermiş olduğum özveriye karşılık verip vermediklerinisorguluyorum çoğu zaman. Ama biz kadınlar vazgeçmiyoruz özveriden, fedakarlıktan. Evet ne sosyal hayat ne meslek ne başka bir şey engel özveri göstermemize. Ay ne çok konuştum, uzun zamandan sonra seninle konuşmayı özledim galiba. Sevgiler canım, çok öpüyorum.

    YanıtlaSil
  4. Bende Nerminciğim nerelerde diyordum. Çok haklısın canım bu konuda kesinlikle kadınlar daha duyarlı gerçekte ve özellikle anneler...

    YanıtlaSil