Bu yılda iyisiyle, kötüsüyle, stresiyle birlikte bitirdik. Erken bitirdik derslerimizi dolu dolu bir yılı geride bırakıyoruz ve Cuma günü karnelerimizi alıyoruz. Biraz benim çabam ama fazlasıyla sınıf öğretmenimizin çabasıyla verimli bir yıl olduğunu düşünüyorum. Ama yaşadığımız stres çocuklarımın okul hayatı boyunca hep devam edecek sanırım. Çünkü 4+4+4 eğitim sistemiyle tanışmıştık, ve dolayısıyla 5.5 yaşında ilkokula başlamıştık.
Geçen yıl Görke okuma bayramında |
Berke okuma bayramında |
Bu çok büyük bir şanssızlıktı bizim için. Fiziki açıdan yaşıtlarıyla bir fark olmadığı için hatta daha iri oldukları için rapor almadım ve çocukları erken başlattım. Önceleri çok iyi giden bir sitem uygulandı ve çok mutluydum. Ancak çocukları tam yaşında başlayan velilerin devamlı söylenmeleri; Çocuklarımız sıkılıyor, oyun hamuruyla neden oynuyorlar, bu nasıl bir eğitim sistemi, okulda oturacaklarına evde otursunlar da okula hiç gitmesinler daha iyi, ya da ikinci sınıfa geçiş yapmaya çalışan veliler, ana okula mı gönderdik vs gibi söylemlerle öğretmenlerin işlerine fazlaca karışmış olmaları nedeniyle, benim çocuklarım ve onlar gibi rapor almayıp ilkokula başlayanlar uygulanamayan ve eğitimi daha da zorlaştıran bir sistemin kurbanı oldular.Geçen yıl sınıf anneliğini üstlenmemin nedeni iki çocuğuma okulda sahip çıkabilmekti. Çünkü çok tedirgindim. Nasıl olacak, ne yapabilirim, gibi düşüncelerle inanın çok zorlu bir yıl geçirdim.Ve çocuklar,okuma yazmayı dahi öğrenemediler tam anlamıyla . Çünkü bocaladık çok bocaladık. Oyun yaşındaki çocuğa test çözdüremedik yazı yazdırmakta zorlandık.
Ve aslında Mayıs ayında okuma ya geçilmesi planlanan eğitim sistemi tam olarak uygulanamadığından bomboş bir yıl geçirdik. Özellikle Berke de çok zorlandım diyebilirim. Çünkü oyun yaşındaki ve hala ana okula gitmesi gereken Berke sınıfta kendi araç gereçlerinden çok çabuk bıkıp arkadaşlarının renkli kalemleri, kalem kutuları, renkli su mataralarını kendine oyuncak gibi görüyordu. Dolayısıyla onlara sahip olamayınca arkadaşlarıyla zor durumlara düşüyordu. O günleri düşündükçe inanın kahroluyorum.Fiziki açıdan bakıldığında belki o kadar küçük görünmeseler de zeka yaşları henüz küçüktü.5.5 yaşındaki çocuğun zekası vardı. Futbola, topa çok meraklı olan Görke okulda top oynamak yasaklanınca su şişesinden kendine top yapmayı ihmal etmiyordu. Ve aklımızı devamlı oyuna çalıştırıyorduk neden çünkü çok küçüktük henüz ilkokul sıraları için.Ve oyuna doymak mümkün değildi. Top yasaklanmış olsa da çareler tükenmiyordu, çünkü yerimizde duramıyorduk
Top yerine su şişesi hazır |
Hooooop ve gooooooolllllll |
Oyun oynamaktan kendini almayan ve çok terleyen Görke yi hastalıktan koruyup kollayabilmek için hep okuldaydım.Sabahları çocuklarını okula bırakıp eve giden annelere çok özeniyordum.Bazen eve gidince oh öğretmenimiz bugün aramadı beni derken telefon çalıyordu. Öğretmenimiz beni çağırıyordu okula doğal olarak çünkü Görke ya da Berke üzerini ıslatmış veya çok terlemiş veya top oynarken düşmüş ve bunun gibi birçok nedenden dolayı artık okul bahçesini mesken edinmiştim.Bu yıl biraz daha büyüdük pek tabi. Başka bir okul başka bir öğretmen ve başka arkadaşlar çünkü yine milli eğitimin sistemi değişmişti ikili öğretimin bitmesi gerekiyordu. Bizim Koç İlköğretim ortaokul olmuştu dolayısıyla bizler de yakınındaki Gesoğlu ilkokulu na taşındık. Ama bu yıl biraz daha rahattık ve öğretmenimizle işbirliği içinde onun bana söylemiş olduğu programa uyarak başarılı, dolu dolu bir yıl geçirdik.Bu yıl, yani önümüzdeki eğitim-öğretim döneminde ikinci sınıfa geçmesi gereken ikizlerim üçüncü sınıfa geçtiler. Hep kendilerinden yaşça büyük olan çocuklarla rekabet halinde olacaklar okul hayatları boyunca. Onlardan daha fazla çalışmaları gerekecek ama işin üzücü yanı bu durumun farkında bile olmamaları.Çünkü oyun oynamaya daha fazla zaman ayırmak istiyorlar ve bende buna müsaade etmediğim için ''Kötü Anne'' oluyorum malesef. Ama ben kötü olmaya razıyım yeter ki onlar kötü duruma düşmesinler. Çok yoruluyorum , çok üzülüyorum bazen bu sisteme ve bu sistemi getiren milli eğitime söylenip duruyorum... Ama çare, çaresizlik sadece.Daha dolu bir program daha yoğun bir çalışma, daha fazla çalışma...Kısacası, oyun zevklerimizi sınırlayıp güzel bir plan ve programla dolu dolu bir yaz tatili geçirmeliyiz. bunu nasıl başaracağım bilmiyorum. Çok zor olacak bence.. Peki ya sizce? Siz ne düşünüyorsunuz? Kötü Anne olmaya devam mı, yoksa tamam mı?
Sevgili Gönül çocuklara kural koyduğumuzda değil onlarınher istediğini yaptığımızda kötü anne oluruz bence. Tabi ki hayır dememiz gereken konular olacak ve biz de hayır diyeceğiz. Bunun başka bir yolu yok. Bence sen çok iyi bir annesin. Devam et.. Sevgiler.
YanıtlaSilÇok teşekkür ediyorum bunları duymak rahatlattı beni. Devam o halde....
YanıtlaSil