Çocukken en sevdiğim şeydi benim okumak, okurken başka
dünyalara gitmek… Okuma yolculuğu için tüm sokaklardan, arkadaşlarımdan
vazgeçmek… Yolculuk öyle sadece bir yerlere gitmekle olmaz, bunu anladığınız
gün belki de hayatınızda bir şeylerin değişeceği gündür. Okurken başka
dünyaları algılayıp, kendi hayatınızı sorgulamaya başlarsınız.
Kitaplardan Seçmeler |
Fransız varoluşçu yazar Jean Paul Sarte der ki “Dünyayı dil
aracılığıyla keşfettiğim için, dili dünya sandım”. İşte insanlığın yolculuğu tam da burada başlar, benimki ise dili dünya sanıp, kendimi nokta zannetmekte... Okudukça küçülüp, küçüldükçe okumakta...
Dili algılayınca aşkı da ayrı algılar insan, sınırların
ötesinde sevmeyi öğrenir, şairlerin en güzel satırlarında bulur kendini… Turgut
Uyar’ı, Cemal Süreyya’yı, Edip Cansever’i keşfeder insan. Sevmenin acı çekmek
demek olduğunu, dilin kelimelerin kifayetsiz olduğunu satır aralarında fark
eder.
Sonra okumalar yetmez, düşündüklerinizi biriktirir,
biriktirdiklerinizi yazarsınız. Kağıt kalem olmadığında bile, beyninize not almaya başlar hale
gelirsiniz her şeyi. Hatta Orhan Pamuk
bununla ilgili der ki “İçimden geldiği için yazıyorum! Başkaları gibi normal
bir iş yapamadığım için yazıyorum. Benim yazdığım gibi kitaplar yazılsın da
okuyayım diye yazıyorum.” Bir yazarın hikayesi böyle başlıyor, okurun hikayesi
onu anlamakta, benim hikayem yolculukta… Peki sizin hikayeniz nerede başlıyor?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder